.png){kind=small}
Ne için yaşar insan? Ne uğruna bu kadar çaba sarf eder? Para, mal, mülk, şöhret, belki de başarı… Bunlar geçici şeylerdir. Hayatta kalıcı olan tek şey sevdiklerimizle geçirdiğimiz anlardır. Biz insanlar, geçici heveslerimiz için hayatta savrulurken, gerçek ve kalıcı olan şeyleri yaşamayı kaçırırız ne yazık ki… Bu yıl gerçekten hayatı sonuna kadar ve korkusuzca yaşayanların yılı olsun o zaman.
Mutluluk göreceli bir kavramdır. Herkes için farklı kişilerde ve farklı yerlerde gizlidir. Mutluluk konusunda bütün insanlığın ortak noktası ise, mutluluğu yakaladığımız o anın ta kendisidir. Eğer anda kalmayı başarabilirsek ve o anın ne kadar değerli olduğunu özümseyebilirsek, bu sevinç duygusu yerini mutluluğa bırakır. Çünkü o an mutlu olduğumuzu yaşarken değil de, o an yaşanıp bittikten sonra anlarız. Kimse andayken mutlu olduğunu anlayamaz. Çoğunlukla hissettiğimiz şeyi mutluluk sanarız. Evet, belki güleriz çünkü gülmek sadece sevincimizin yüzümüze yansıyışıdır. Ancak mutlu olmak başka bir kavramdır. Özel, insana has, derin ve sadece değerini bilenlerin yaşamayı hak ettiği bir duygudur mutluluk.
Niçin yaşarız? Başarı, para, şöhret… Bunlar insanın her zaman sahip olabileceği şeylerdir. Bize sadece anlık sevinçler yaşatmaya güçleri yeter çünkü insanı mutlu edebilecek kadar derin güçlere sahip değildirler. Mutluluk, özel anların verdiği sevinç duygusunun zamanla harmanlanıp kalbe yerleşmiş halidir çünkü. İnsanın, mutlu olduğunu idrak etmesi zaman alır. Bu yüzden, gerçek mutluluklarımızın değerini çok geç yani onları kaybettikten sonra anlarız.
Bütün bunları neden mi anlatıyorum? İdealleri uğruna savaşırken gerçek hayatı kaçıran çok insan var çünkü. Belki siz de hayatınızdaki “gerçek ve yaşanmayı hak eden” şeylerin değerini geç anlamış olabilirsiniz ama bu hiçbir şeyi değiştirmek için geç kaldığınız anlamına gelmez… Aksine, bunu fark edebilmiş olmak size sunulmuş bir fırsattır. Değişmeniz için önünüze çıkan kocaman bir fırsat… Değişimden korkmamalısınız çünkü siz değişin ki hayatınıza değişmeyi öğretebilin. Biz değişelim ki dünyayı değiştirebilelim!
Gerçekleri görün, dikkatlice bakın. Geçmişte yaptığınız hatalardan ders çıkarmayı kendinize öğretin ki geçmişteki yaşanmışlıklar boşa yaşanmış olmasın. Her şeyin bir sebebi vardır hayatta. Geçmiş, geleceğe rehberlik etmek için var olmuştur mesela.
Hayallerinizi sakın bir kenara atmayın. Onlardan vazgeçmeyin. İnsan çaresizliğin avuntusunu bir tek hayallerine sarılarak bulabiliyor çünkü. Yapmanız gerekeni değil, gerçekten yapmak istediğiniz yapın. Korkmayın! Yaşamaktan sakın korkmayın.
Hissetmeyi sakın unutmayın. Bizi insan yapan şeyler, duygularımız ve hislerimizdir. Hayatı hissedin, doğayı hissedin, ağaçların yakarışlarını, çaresizliğini ve göz yaşlarını hissedin… En önemlisi de kendi iç sesinize kulak verin. Kendinizi tanımaya çalışın çünkü her yeni gün kendinizle ilgili yeni şeyler keşfedeceksiniz ve en sonunda, aslında kendinize ne kadar da yabancı olduğunuzu, aslında kendinizle ilgili hiçbir şey bilmediğinizi anlayacaksınız…
Comentários