.png){kind=small}
Moda dünyası için büyük önem taşıyan Haute Couture, bu sene pandemi nedeniyle ilgilileri ile 2021 Paris Couture Week'de dijital ortamda buluştu. En başından başlamak gerekirse Haute Couture nedir? Bu seneki defile nasıl gerçekleşti ve hangi markalar ve tasarımcılar öne çıktı? 2021 Couture Week hakkında konuşalım!
Bir yerden başlamak gerek. Nedir bu Haute Couture?
Haute Couture, Türkçe okunuşu ile 'otkotür', Fransızca asıllı bir moda terimi. Direkt çevirisi ile de 'yüksek dikiş' anlamına gelmekte. Kişiye özel tasarlanmış ve dikilmiş giyim için kullanılır, ancak her özel tasarım haute couture sayılmıyor. Genellikle yüksek gelir sahibi kişiler ve seçkin moda evleri için kullanılıyor. Haute couture, tasarımcının müşterinin istekleri üzerine tasarımında değişiklikler yapmasına ve kişiselleştirilmesini sağlıyor, ve bunlar tasarımlar sadece gelinlik veya abiye gibi özel giysileri değil günlük giyimi de kapsıyor. Bu hizmeti sağlayan moda evlerinin içinde bulunduğu bir de Haute Couture Sendikası (Chambre Syndicale de la Haute Couture) bulunmakta. Bu sendikanın bazı bilindik üyeleri Chanel, Christian Dior, Valentino, Giambattista Valli ve Givenchy. Haute Couture denince akla gelen ilk imgelerden biri de Chanel'in tüvit takımları oluyor.
1947 Christian Dior defilesine hazırlıklar. Resim: GETTY
Couture Week veya Couture Haftası
Haute Couture haftası da aslında diğer moda haftaları gibi moda evlerinin gelecek sezon koleksiyonlarını tanıttığı defilelerden oluşuyor, haute couture koleksiyonları tabii ki. Bu defileler koleksiyonlardan ilham alınarak farklı mekanlarda ve farklı ihtişamlı dekorlarla yapılıyor.
2021 Paris Couture Week
Bu sene, pandeminin devamı sebebiyle tüm etkinlikler gibi Couture Week planlarında da değişimler yapıldı. Sosyal mesafe ve hijyen kuralları doğrultusunda birçok defile seyircisiz gerçekleşti, yönetmenler tarafından filme alındı. İşte 2021 İlkbahar/ Yaz koleksiyonlarında bizleri bekleyenler!
Chanel
Anton Corbijn tarafından yönetilen defile seyircisiz olarak gerçekleşti ve video olarak yayınlandı. Virginie Viard tarafından yaratılan koleksiyonun öne çıkan renkleri siyah, beyaz ve pembe tonları. Koleksiyon kaygısız ve zarif siluetleri hedef almış. İlkbahar/ Yaz koleksiyonlarında görülen kıcı ve rahat tasarımların yanısıra Chanel'in imzası haline gelen tüvit takımlar mevcut.
Dior
Rönesans, tarot kartları, burçlar, kehanet ve kader... Bu koleksiyonu görünce akla gelen bazı konseptler bunlar. Le Château du Tarot, yani Tarot Şatosu. Defile Sammezzano Kalesi'nde çekilmiş, yönetmen koltuğunda da Matteo Garrone yer alıyor. Teması tarot kartları olup, adeta bir kısa film olarak sunulan bu defile, Maria Grazia Chiuri'nin eseri. Bolca işleme, altın motifler, doğa figürleri ve ağır kumaşlar ile rönesansın ihtişamını yakalayan koleksiyon moda ile ilgilenmeyenlerin bile mutlaka görmesi gereken bir görsel şölen haline geliyor.
Valentino
Pierpaolo Piccioli imzalı bu koleksiyon Chanel ve Dior kadar dramatik olmasa bile oldukça ihtişamlı. Roma'da Galleria Colonna içinde gerçekleştirilen defile tamamen form ve doku üzerine kurulmuş. Minimalist tasarımların yanısıra payet ve metalik elementlerin kullanımı koleksiyonun birçok doku ve silüet sunmasını sağlıyor. Bu defilede başrol altın rengine verilmiş gibi görünüyor, yardımcıları ise pembe, sarı ve yeşil. Nötr tonlar ve ara renklerin harmanlanması sakinlik ve enerji arasında güzel bir denge oluşturuyor.
Fendi
Virginia Woolf'un Orlando'sundan esinlenen bu defile adeta bir görsel şölen. Modada cinsiyet algısına meydan okuyan koleksiyon önceliği nötr renkler ve metalik dokulara veriyor. Sonrasında ise yumuşak renkler ile zamansız parçalar oluşturuyor. Takım elbiseler ve elbiselerde kullanılan tül ve saten dokular hafif ve rahat bir hissiyat yaratıyor. İlham aldığı eserle beraber dönemi andıran silüetler de mevcut.
Giambattista Valli
Hacimden korkmayan bu koleksiyon bize avant garde bir romantizm sunuyor. Tül, tüy, fırfırlar ve fiyonklar... Rokoko döneminin bir yeniden düşünülmesini andıran koleksiyon, Chanel gibi, pembe beyaz ve siyaha başrolü vermiş.
Iris Van Herpen
Couture Haftası sonrasında adını en çok konuşturan moda evlerinden biri Iris Van Herpen oldu. Merlin Sheldrake'in Entangled Life adlı eserinden esinlenip, adı Root of Rebith olan bu koleksiyonun parçaları adeta birer sanat eseri. Modellerin yürüyüşüyle parçaların kattığı hareketlilik bir araya gelerek bir performans oluşturuyor.
Schiaparelli
Benim kişisel favorim... 4 dakikalık bir video ile tanıttığı koleksiyonunda Schiaparelli bize bedenler sunuyor. Tam anlamıyla! Farklı silüetler ve dokular ile farklılığı, ve her şeyle güzelliği anlatıyor adeta. Yine nötr renklerle beraber pembenin öne çıktığı bir koleksiyon ancak diğerlerinden farkını belirtmede bir hayli başarılı.
Kaynakça
Kommentare