Artık Dinleyen Gözler İçin

Sanal Müze Kulübümüzde bu hafta, Arter’de bulunan “Dinleyen Gözler İçin” Sergisinin

2. Bölümünü gezdik. Ziyaretçileri galeri alanına hakim olan sessizliğin içinden yükselen

“sesleri” duymaya davet eden sergide 23 eser bulunduğu için, sergiyi belirli bir gruplama

yapmadan iki bölümde incelemeye karar verdik.

Serginin bu bölümünde Türk Çağdaş Sanatının en önemli erken dönem temsilcilerinden

biri olan Füsun Onur, video yerleştirme ve video heykelleriyle bilinen Nam June Paik gibi birçok ismin eserlerine rastlamak mümkün.

Ayrıca, Füsun Onur’un 2014 yılında Arter’in Taksim’deki eski binasında düzenlenen

sergisinin videosuna da linkten ulaşabilirsiniz.

Füsun Onur - Aynadan İçeri

Çal Kültürel Durum - Julius Koller

Bu eser, bir tenis filesiyle sarılmış ve çalınamaz hale getirilmiş bir piyanodan oluşur. Koller, kültür etkinliklerinin insanları bir araya getirmesine,

kenti, mekanı, doğayı ve yaşamı

deneyimlemeye davet edebilmesine dair sorularla ilgilenir.

Etik Üzerinde Denemeler - Jarowslaw Kozlowski

Kozlowski, bir dünya anlayışı ortaya koyan

eksiksiz anlam yapılarıyla ilişkili sorunlara odaklanır. Bu eseri ise gerçekliğin ve maddeselliğin biçimsel algılanışlarıyla ilgili bir yerleştirmedir. Kozlowski ayrıca dilbilim, sanat dilinin grameri ve temsil siyaseti yoluyla, formel mantığın sınırlarına ve gerçeklikle ilişkilerine işaret eder.

Vergnügt Und Froh (Mutlu Mesut) - Hans Peter Kuhn

Kuhn’un fotoşop ile müdahale ettiği eski bir yapıt fotoğrafını temel alan bu eser, büyük ölçekli üç baskı ve bu baskıların arasına gizlenen dokuz adet hoparlörden oluşur. İmgeler, sanatçının eski yapıtına ve bu yapıtın ilk kez sergilendiği yer olan

Ursula Block’un gelbe MUSIK isimli mekanına gönderme yapar. Sesler, uzaktan belli belirsiz olayların işitildiği boş oda seslerinden oluşur ve ziyaretçilerin geniş bir mekanı deneyimlemesine

olanak sunar.

Fısıltı - Füsun Onur

Sanat üretiminde müzik kavramını da ön plana çıkaran Füsun Onur, yapıtlarında ışık/gölge, siyah/beyaz, boş/dolu gibi zıtlıklara sıklıkla yer verir. Onur’un bu

eserinde, çapraz bacaklı alçak bir sehpayı ya da tabureyi anımsatan bir form, 7 nota gibi farklı kademelerde alçalarak, kendi ritmini oluşturur ve sessizliğe kavuşur.

Rastgele Erişim - Nam June Paik

Sanat üretiminde müzik kavramını da ön plana çıkaran Füsun Onur, yapıtlarında ışık/gölge, siyah/beyaz, boş/dolu gibi zıtlıklara sıklıkla yer verir. Onur’un bu eserinde, çapraz bacaklı alçak bir sehpayı ya da tabureyi anımsatan bir form, 7 nota

gibi farklı kademelerde alçalarak, kendi ritmini oluşturur ve sessizliğe kavuşur.

Dil Nesnesi - Lene-Adler Peterson

Adler-Petersen’in Dil Nesnesi isimli yapıtı, 222 adet kaşıkla alınmış alçı kalıplardan oluşan bir yerleştirmedir. Sanatçının Berlin’de kaldığı dönemde topladığı bu kaşıklar, kentte pek çok kişi tarafından kullanılmıştır ve birçok insanın deneyim ve

anılarını taşımaktadır. Yapıt, söylemin, sözün bedenselliğine ve dille kurulan fiziksel bir ilişkiye işaret ederek, dilin konuşma ve ifade ile ilişkisi bağlamında okumalara da izin verir. 2 boyutlu bir resmi sergilemekten çok, üç boyutlu minimal

bir yapıyı sergilemeyi tercih eder.

İsimsiz - Anette Reunzler

Reunzler’in isimsiz yerleştirmesi, işlevsel

nesnelerin estetik niteliklerini açığa çıkarır. Yapıt tasarımları farklı ve çeşitli türlerde cam bardaklar ve bir sürahiden oluşur. Yerde duran bu cam kaplarının her birinin üzerinde tavandan sarkan bir ampul bulunur. Işık bardakların arasından süzülünce cam kaplarının her birinin

üzerindeki detaylar ışıkla birlikte yere yansır. Hafif hareketlerde bile ampullerin hareket edişi, yerdeki desenlerin değişmesine yol açar. Böylelikle gölgeler

hayat bulmuş olur.

Parçalanmış Piyano ve Fotoğrafı - Carles Santos

Santos bu eserinde piyanonun tarihsel yük ve anlamlarına bir eleştiri getirir. Müzik enstrümanının bütünlüğünü bozarken geleneksel müzik yapma

biçimlerine de şiddetle karşı çıkar. Parçalanmış piyano ile birlikte bir arazide bulunan sağlam bir piyanonun fotoğrafını da esere dahil eder. Fotoğraftaki imgenin durağan oluşundan doğan çağrışımlarıyla, piyanonun gövdesinin parçalanmak da dahil olmak üzere başka potansiyellere de açık olduğuna işaret eder.

Piyano Heykeli - Michael Snow

Piyano Heykeli, Snow’un bir

odanın dört duvarına yansıttığı dört video projeksiyonundan oluşan ve sanatçının ellerinin piyanonun tuşları üzerindeki hareketini gösteren bir video yerleştirme çalışmasıdır. Videolar sesli de olsa, çalınanlar senkronize değildir. Bunun nedeni, ziyaretçilerin bir araya gelen bu dört videolardan kendi senfonilerini oluşturmalarının hedeflenmesidir.

-İlknaz Kocabeyoğlu