top of page
Back Logo (Clean, White).png
  • Yazarın fotoğrafıEkin Köseoğlu

Kanal İstanbul, Marmara'da müsilajı bitirecek mi?



Geçtiğimiz günlerde Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu’nun “Karadeniz Marmara’ya göre çok daha temiz. Kanal İstanbul yapıldığında Karadeniz’e akan nehirlerin Marmara’ya karışması söz konusu. Bu da Marmara’daki su kalitesini artırıp deniz salyasını da bitirecek.” söylemi gündem oldu. Fakat bu iddianın bilime ve araştırmaya dayanıyor oluşu kesinleşmiş değil. Bilim insanları Karaismailoğlu’nun iddiasını çürütecek noktalara değiniyor.


Kanal İstanbul, planlarının ilk defa açıklandığı 2011 yılından beri tartışmalı bir konu oldu. İstanbul’a bir kanal açma fikri her ne kadar yeni olmasa da bu fikrin gerçekleşmesi ilk defa bu kadar mümkün gözüküyor. Türkiye çapında protestolarla durdurulması talep edilen proje özellikle Ekrem İmamoğlu İstanbul Belediye Başkanı seçildikten sonra ülke gündemine oturdu.


Ekonomik, çevresel ve politik sorunlar vatandaşın aklında hâlihazırda yer ederken Marmara Denizi kıyılarında müsilaj baş gösterdi. Bu olay daha önce Dünya’nın çeşitli yerlerinde görülmüş olmasına rağmen şimdiye kadar en büyük müsilaj oluşumunun yakın zamanda Marmara’da görülen olduğu iddia ediliyor. Kıyılara gelmeden önce gündemde pek yer etmeyen müsilaj aslında uzun zamandır Marmara’da mevcut. Peki müsilaj oluşumunun sebebi ne?


Müsilaj deniz kirliliği olan bölgelerde kendiliğinden oluşan bir salgı ve oluşumunda Dünya’nın oksijen üretiminin yüksek bir kısmını karşılayan fitoplanktonların rolü var. Marmara’nın uzun yıllardır umursamazca kirletilmesinden dolayı bu mikroskobik bitki hızla yayılıyor ve bir süre sonra kendini korumak için müsilaj dediğimiz salgıyı üretiyor. Marmara’nın kirlenmesine ise kent ve sanayilerin atıklarının arıtılmadan denize dökülmesi yol açıyor. Bunun yanında denizin çöpçüleri diyebileceğimiz deniz patlıcanlarının Tarım ve Orman Bakanlığı izniyle aşırı avlanıp ihraç edilmesi de kirliliğin önüne geçilmesine engel oluyor. Çevreye faydalı olan bu canlıların 2 bin 84 tonu 2020 yılında sadece 30 milyon dolar için Uzakdoğu’ya ihraç edildi.


Uzmanlara göre Kanal İstanbul’un müsilajla ilişkisi oldukça sıkıntılı. Kanal İstanbul yapılırsa müsilaj oluşumu hız kazanacak. Bunun nedeni de Kanal’ın inşasıyla Karadeniz’in Marmara’ya akışının hız kazanacak olması. İstanbul Boğazı binlerce yıl önce oluşmuş karmaşık bir yapı. İçinde çift yönlü bir akıntı bulunduruyor; yüzeyden Karadeniz Marmara’ya, dipten ise Marmara Karadeniz’e akıyor. Boğaz’ın ortalama derinliği 65 metreyken Kanal’ın derinliği 21 metre olacağından çift yönlü bir akıntı oluşumu mümkün değil. İkinci bir musluk açılıp Karadeniz’in besin bakımından zengin suyu Marmara’ya daha hızlı akmaya başladığında fitoplanktonlar daha çok üremeye ihtiyaç duyacak, bu sebeple müsilaj salınımı artacak.


Kanal İstanbul’un Marmara Denizi’ni öldüreceği uzun zamandır konuşuluyor fakat Karadeniz’i öldürme ihtimali de oldukça yüksek. Karadeniz Dünya’nın en büyük meromiktik su yatağı, bu da birbirine karışmayan iki katmanı olduğu anlamına geliyor. Üst katman oksijen bakımından zenginken alt katman oksijen alamıyor, buradaki oksijen eksiğini de Marmara Denizi alt akıntıyla bir bakıma karşılayabiliyor. Yüzeyde müsilaj oluşumu Marmara Denizi’ne güneş ışığı girişini engelleyerek deniz bitkilerinin fotosentez yapmasını engelliyor, bu da Marmara’nın Karadeniz’e oksijen aktaramaması demek. Müsilaj oluşumuna yüzeysel olmayan ve temelden düzenleyici bir çözüm aranmaya yakın zamanda başlanmazsa Marmara’nın ölmesi oldukça muhtemel.


Kanal İstanbul başta deniz ekosistemi olarak İstanbul ve çevresindeki doğal alanları yıkıcı şekilde etkilemenin yanında Marmara ve Karadeniz’de balıkçılığı bitirebilir. Yalnız Türkiye değil, Karadeniz’e kıyısı olan her ülke bundan kötü etkilenecek. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Kanal İstanbul üzerine Çevre Etki Değerlendirme raporunda yetersiz inceleme yapılması sonucunda Kanal’ın bütün etkilerini öngörmek oldukça zor fakat şimdiye dek yapılan araştırmalar da projeden vazgeçilmesi için yeterli bilgiyi kamuoyuna sunuyor. Hem masraflı hem zararlı bu projenin karşısında artık “ya Kanal ya İstanbul” değil, “ya Kanal ya Türkiye” dememizin zamanı geldi.

 

Kaynakça

https://www.indyturk.com/node/367736/ekonomi%CC%87/sekiz-ba%C5%9Fl%C4%B1kta-marmara-denizini-kaplayan-m%C3%BCsilaj-hakk%C4%B1nda-her-%C5%9Fey

https://www.bbc.com/news/world-europe-57372677

https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/tarim-ve-orman-bakanliginin-ozel-izniyle-deniz-patlicanlari-avlaniyor-1842938

https://www.karar.com/guncel-haberler/bakan-pakdemirlinin-ovundugu-deniz-patlicani-ihracati-musilaja-neden-1620402

https://www.wwf.org.tr/?7360/kanalistanbulacilincamarmaraolubirdenizedonusebilir

https://tele1.com.tr/bakan-mujdeyi-verdi-kanal-istanbul-musilaji-bitirecek-408960/

https://www.youtube.com/watch?v=f5f0pudHfMc

Comments


bottom of page