Snooker ülkemizde çok fazla oynanmamasına rağmen günden güne izleyici sayısı oldukça artan bir spor dalı. Şimdi biraz Snooker'dan bahsedelim.
Snooker ve Amerikan Bilardonun Farkları Nelerdir?
İngiliz bilardosu olarak da bilinen "Snooker", sanıldığının aksine, diğer cepli bilardo çeşitlerinden oldukça farklıdır. Snooker'da da Amerikan bilardoda olduğu gibi iki oyuncunun da kullandığı vuruş topu beyaz olan toptur. Beyaz topun haricinde kırmızı ve renkli toplar (sarı, yeşil, kahverengi, mavi, pembe ve siyah) bulunur. Oyuncuların amacı elindeki istekayla beyaz topa vurup kırmızı bir adet topu cepe sokmaktır. Eğer kırmızı top cebe girerse oyunucu bir puan kazanmış olur. Kırmızı topu başarılı bir şekilde cebe gönderen oyuncu artık renkli olan toplardan birine vurmaya hak kazanmıştır. Renkli topların ise; sarı 2, yeşil 3, kahverengi 4, mavi 5, pembe 6 ve siyah 7 olmak üzere kendine has puanları bulunur. Vuruşu yapan oyuncu kaçırana kadar bir kırmızı ve bir renkli top cebe göndermeye devam eder. Kaçırdığı zaman ise vuruş sırası rakibine geçer. Kırmızı toplar cebe gönderildiği zaman masaya geri konmaz, ancak renkli toplar her seferinde masada belirtilen yerlerine geri konarlar. Bütün kırmızı toplar bitince oyuncular, puan sırasına göre düşükten yükseğe doğru renkli topları cebe sokmaya başlarlar. Bu seferki fark ise renkli topların masaya yeniden konmamasıdır.
Gelelim oyunun adının geldiği yere "Snooker"a. Arada çok fark yoksa oyuncular genelde eli bırakmaz. Masada da cebe gönderebileceği toplarla elde edebileceği toplam puan rakibini geçemiyorsa "snooker" a başvurmak zorunda kalır. Snooker, oyuncunun görmesi gerektiği hedef topu doğrudan göremediğinde söz konusu olur. Yani beyaz top bantları dolaşmadan hedef topu göremiyorsa bu durumda rakibe "snooker bırakılmış" olur. Snooker bırakılan oyuncu, diğer toplara değmeden hedef topa değmelidir aksi takdirde faul yapmış olur ve rakip puan kazanır. Her snooker dört puan değerindedir. Oyuncular rakibine bu şekilde hata yaptırıp aradaki farkı kapatmaya çalışır.
Snooker'ın Tarihçesi
Snooker'ın 19. yüzyılın sonunda oynanmaya başladığı bilinmektedir. O sıralarda bilardo, Hindistan'da bulunan Britanya ordusu tarafından oldukça fazla oynanırdı. Oyuncular bu oyunda çeşitli değişiklikler yaparak yeni varyasyonlar elde ediyorlardı. "Life Pool, Piramit Pool" gibi varyasyonlar uygulanmıştı. Bunların dışında ise Snooker'a en yakın olan Black Pool oynanırdı. Oyuncular Black Pool'da bir kırmızı top ve ardından bir siyah topu pot(sayı) yaparak en yüksek sayıya ulaşmaya çalışırdı. 1875 yılında Albay Neville Francis Fitzgerald Chamberlain Black Pool'a renkli toplar eklemeyi önermişti. Bu öneriyle birlikte 15 kırmızı top birer sarı, yeşil, pembe ve siyah( mavi ve kahverengi toplar daha sonra eklenmiştir.) topun kullanıldığı varyasyon geliştirilmiş oldu.
Britanya bilardo şampiyonu John Roberts, 1885 yılında Hindistan'a geldi ve Chamberlain ile tanıştı. Chamberlain ona yeni varyasyonu anlattı. Oyunu beğenen John Roberts bu oyunu İngiltere'ye tanıttı. Günümüzde Snooker terimi önüne geçmek, zorluk çıkarmak anlamını kazandı. 1916' dan itibaren şampiyonalar düzenlenmeye başladı. İlk profesyonel dünya şampiyonası ise 1927 yılında düzenlendi. 1970'lerin başında dünya şampiyonası televizyonda kısmen yerini aldı. 1976'da çok hızlı bir şekilde gelişen Snooker, en önemli profesyonel spor dallarından biri haline geldi ve oyuncular yavaş yavaş para kazanmaya başladı. Dünya sıralaması ilk kez 1977'de belirlendi.
Bilardo Oynamanın Faydaları
Kopenhag Üniversitesi'nde yapılan araştırmalar sonrasında bilardonun 8 büyük faydası belirlendi. Sonuçlar ise böyle;
1- Yaşlanmayı Geciktirir
Her ne kadar hareketsiz bir spor olarak düşünülse de kasları pasif veya aktif bir şekilde kullanmanızı gerektirir.
2- Konsantrasyon Becerisini Artırır
Bilardo oynarken hedeflerimizi düzgün seçmemiz, seçilmiş hedeflere de doğru bir açıdan bakmamız gerekir. Bu da odaklanma becerimize oldukça yararlıdır.
3- Kalori Yakmakta Yardımcı Olur
Bir maçta, oyuncular ortalama olarak standart bir Amerikan Bilardo masasının etrafında 100 tur atarlar. Bu da 1 km mesafe kat etmek demektir.
4- Esneklik ve Gerilmeyi Artırır, Denge Koruma Yeteneğini Güçlendirir
Bilardo oynarken oyuncular normalde gerilebileceklerinden daha fazla gerilmek zorunda kalırlar. Sürekli gerilmek ve yeniden doğrulmak kas esnekliğini artırır. Bazen bir ayak üstünde bile durup vuruş yapmaya mecbur olan oyuncular denge yeteneklerini de güçlendirir.
5- Soğukkanlı Olmayı Öğretir
Sürekli bilardo oynayan insanlar oynamayan insanlara kıyasla zor durumlar karşısında daha soğukkanlı olabiliyor ve düşünmeleri gereken anlarda kontrollerini kaybetmeden daha açık düşünebiliyorlar.
6- Zihni Güçlendirir
Oyun boyunca durmadan geometrik alıntılar yapmaya çalışan, hayali planlar kuran oyuncular zihin jimnastiği yapmış olurlar. Bu da gelecekte onların daha güçlü ve keskin bir zihne sahip olmalarını sağlar.
7- Seçim Yapma ve Karar Verme Becerisini Oluşturur
Sürekli bilardo oynayan oyuncular daha isabetli kararlar verirler. Bunun nedeni ise her zaman birkaç vuruş pozisyonunun olması ve oyuncuların bunlardan hangisine daha iyi vurabileceğini düşünüyor olmasıdır.
8- Görme Yeteneğini Güçlü Tutar
Durmadan yakına ve uzağa bakan oyuncular göz kaslarına antrenman yaptırmış olur.
Kebap yemeye dalan snooker oyuncusu Ronnie O'Sullivan, maçını unuttu!
Şu an dünyanın 3 numarası olan Ronnie O'Sullivan İngiltere Açık turnuvasındaki maçı öncesinde bir Türk restoranına kebap yemeye gitti. Restoran masasında yemeğe dalan ünlü sporcu, az kalsın maçına geç kalıyordu. O'Sullivan, İngiltere'nin Milton Keynes kentindeki Marchall Arena'da düzenlenen turnuva maçına 7 dakika kala yetişebildi.
Konuya açıklık getiren O'Sullivan, "Bir kebap restoranında dostlarımla beraber güzel vakit geçiriyordum. Önceki maç sona erdiği için 'Artık gitsem iyi olur' diye düşündüm. Kebabı bitirmem gerekiyordu, üstüne de baklava yedim" ifadelerini kullandı.
Comments