top of page
Back Logo (Clean, White).png
  • Yazarın fotoğrafıDefne Evcümen

Mezun Röportajları- Endüstri Mühendisliği - İris Yalçın

Koç Lisesi'nden kaç senesinde mezun oldunuz? Sonrasında öğreniminize hangi üniversitede devam ettiniz?

Koç Lisesi’nden 2019 Haziran’da mezun oldum, öğrenimime Koç Üniversitesi’nde devam ettim.


Koç nasıl bir okul? Beklentilerinizi karşıladı mı?

Koç İngilizce eğitimi ve öğrencilere kattığı sosyal imkanlar açısından beklentilerimi karşıladı. Dünya vatandaşlığı, vicdani ve etik değerlere bağlılık ve medeni cesaret gibi konseptlerin gelişimini kendimde ve Koç Lisesi’nden mezun birçok arkadaşımda gözlemleyebildiğim gibi, yakın yabancı eğitim sistemleri olan Üsküdar Amerikan, Robert, Saint Joseph gibi okullardan gelen arkadaşlarımda da gördüm. Yurt dışı olanaklarının geniş olduğunu ve değerli hocalarla çalıştığını düşünüyorum Koç’un. Beklentilerimi büyük ölçüde karşıladı ama özellikle yurt içine çalışan daha akademik odaklı bir öğrenci olsaydım, Koç’un öğrencilerini yetiştirdiği bireyselliği ve çok yönlü olmayı öne çıkartan ortamından tatmin olmayabilirdim.


Endüstri mühendisliği okumayı nasıl tercih ettiniz? Koç Lisesi bu seçiminizde nasıl bir rol oynadı?

Lisede belli testler yapıldı gelecek planlaması açısından ama bu testlerin bilimsel doğruluk payları olsa da, gelecek planlamasının kendi başına yapılması gereken bir şey olması gerektiğine inanıyorum. Ben de yapmayı sevdiğim ve sevmediğim şeylere odaklanarak başladım. Biraz eleyerek gittim ve deneyimledim. Çeşitli yaz okullarına katıldım Acıbadem Tıp, İTÜ Mimarlık Atölyesi, Koç’ta 24 Saat vb. Endüstri Mühendisliği meraklı, öğrenmeyi seven, teorik yaklaşımın etkisini gerçek dünyada simüle etmeye istekli kişiler için doğru bir bölüm bence. Bir de matematik ve kodlama gibi konseptlerle içli dışlı olmaya okey olması lazım öğrencinin. Fizik ve matematikte rahat olduğumu düşündüğüm için mühendisliğe yönelmeye başladım ki çok da doğru bir başlangıç noktası değil gibi duruyor şu an. Bence neyi yapabildiğine değil, yaparken zamanın nasıl geçtiğini anlamadığın şeylere odaklanmak önemli. Çünkü üniversitede çok ileri seviye dersler alırken benim açımdan “yapabilme” işleminin sonuna geldiğim oldu. Merk ettiğin, sevdiğin, içinde olmak istediğin konuları lisede öğreniyorsun. Yanlış bir yorumda bulunursan bile kalan lise hayatında, üniversitede, hatta iş hayatında bile bunu düzeltebilirsin. Endüstri Mühendisliğinin esnekliğini ve neredeyse her iş modeliyle entegre olabilmesi de seçimimde yardımcı olmuştu. Koç Lisesi’ndeki çok yönlülük motifinin de Endüstri Mühendisliği seçimimde yardımcı olduğunu düşünüyorum.


Neden mühendis olmayı seçtiniz, nasıl bu alana yöneldiniz?

9-10. sınıfta fen dersine olan ilgimden dolayı daha analitik alanlara yönelmeyi düşündüm. Endüstri Mühendisliği biraz diğer mühendisliklerden farklıdır. Diğer mühendisliklerde teknik bilgi, fizik, kimya, bazı bölümlerde biyoloji yoğunluktadır ama bu alandaki mühendislik giriş dersleri dışında daha fazla bildiğimiz fen derslerinden almıyorsun Endüstri Mühendisliğinde. Benim için artı oldu bu, çünkü özellikle üniversite 1. sınıfta fark ettim bu alanlara çok da ilgim olmadığını. Ailemde mühendislerin olması bana hayat tarzlarıyla ilgili fikir veriyor ve az çok kurumsal hayatta ne yaptıklarını görebilmem de biraz mühendisiliğe yönelmemi sağladı. Ancak eğitim süreçleri açısından her mühendislik birbirinden çok farklı, o yüzden seçim yaparken mühendislik konseptine değil de her mühendisliğin kendi bölümüne yoğunlaşmak daha avantajlı olabilir.


IB veya AP’den hangisini seçtiniz, seçiminin doğru olduğunu düşünüyor musunuz ve size katkıları neler oldu?

Koç’ta iki opsiyon vardı. IB ya da MEB denilen, Milli Eğitim Bakanlığı’nın müfredatının uygulandığı bir model vardı, ben onu seçmiştim.


Liseden üniversiteye geçişte Türkiye’de kalmak ve yurt dışına gitmek arasında nasıl karar verdiniz?

Bölüm tercihinden önce yurt içi - yurt dışı kararını almıştım ben. Bunun için önce üniversite hayatımdan beklentilerimi belirledim. Koç Üniversitesi’nden çok memnun olsam da dünya sıralamasında Türk üniversiteleri listenin başlarında yer almıyor. Üniversite isminin uluslararası bilinirliğinden biraz feragat ederek, benim için daha konforlu ve okul dışı aktivitelere daha çok yönelebileceğim bir tercih yaptım Türkiye’de kalarak. Daha çok akademik odaklı bir üniversite hayatı geçirmektense, İstanbul gibi bildiğim, tanıdığım ve güzel vakit geçirdiğim bir ortamda üniversite okumayı tercih ettim. Kararımdan da memnunun, çünkü belli seviyede bir konfor alanındayken kendini tanımak için “experiment” etmek daha mümkün. Çeşitli kulüplerin içinde bulunmaya çalıştım, müzik ve sporla uğraşabileceğim zaman dilimleri ayırmaya çalışıyorum ve hem liseden olan yakın arkadaşlarımla hem de üniversitede benim kafamda olan insanlarla iyi bir sosyal ortam oluştu. Kısacası akademik/sosyal üniversite hayatıyla ilgili bir seçim yapmaya çalışmıştım lisedeyken. Tabi ki bu çok subjektif bir yönlendirme olur, sosyalliği yurt dışında ya da istediğiniz akademik yoğunluğu yurt içindeki bir üniversitede de bulabilirsiniz. Asıl önemli olan üniversiteden beklentini lisedeyken belirlemek bence.


Koç Lisesinin size kattığı beceriler üniversite hayatınızda size katkı sağlıyor mu? Eğer sağlıyorlarsa nasıl?

Kesinlikle kattı. Öncelikle Koç Lisesi okul yükü bazında yoğun bir okuldu ve bana zaman planlamasının temellerini öğretti. Koç’taki İngilizce eğitimi de üniversitede benim için fark yaratan unsurlardan biri oldu. Bunun yanında lisede verilen eğitimde lab report ve İngilizce-Türkçe kompozisyon yazma gibi uygulamalara ağırlık verilmesi üniversitede çok yardımcı oldu. Ayrıca, yatılı okuduğum lise sürecinde “kendi işini kendin halletme” gibi bir beceri seti kazanmış oldum, bunun da üniversitede çok faydasını gördüm diyebilirim.


Mühendislik bölümünden mezun olanlara ya da okumayı düşünenlere tavsiyeleriniz var mı?

  • Matematiği sevdiğinize emin olun.

  • Sadece severek yapacaksanız mühendisliği seçin, çünkü iş yükü gerçekten nerede okursanız okuyun çok fazla.

  • Şimdiden staj imkanınız varsa ya da iş hayatından birileriyle konuşabiliyorsanız mutlaka konuşmanızı öneririm. Çok faydasını gördüm.

  • TI’ınızı satmayın. O şeylerin parası çıkıyor üniversitede :)

  • Çok fazla mühendislik bölümü var. Bolca araştırma yapıp size en uygun olanına gitmenizi öneririm; mühendislik sadece Makine, Elektrik, Bilgisayar ve Endüstriyle sınırlı değil.

  • Yaşadığımız dönemde tek alanda iyi olmak yeterli değil. İlginiz olan veya potansiyel gördüğünüz alanlarla ilgili kendini geliştirmek değerli. Kişisel olarak, çok iyi bir mühendis olmaktansa ekonomi bilen, dünya gündemini takip eden, finansal bir teknolojik okur yazarlığı olan ve soft skilleri gelişmiş bir profil çizmeyi tercih ederim.

  • Sadece mühendislik için değil, herhangi bir meslek seçerken “bu meslekle insanlara nasıl yardımcı olabilirim” ve “yaptığım işle dünya üzerinde nasıl bir değişim yaratırım” gibi soruların cevapları sizi tatmin ediyorsa o alana yönelin bence. Bahsettiğim sorular fazla idealist duyuluyor olabilir ama bence üniversite idealist olmanın tam yaşı.

  • Üniversite ilerde yapacağınız işi seçmek zorunda olduğunuz yer değil. Lisede yaptığınız bölüm tercihleriniz de kalıcı olmak zorunda değil. Üniversitede bölüm değiştirebilir, çift anadal vb. girişimlerde bulunabilirsiniz. O yüzden bölüm tercihi yapmayı bir stres unsuru olarak değil, kendinizi daha iyi tanımak için bir imkan olarak görün.

留言


bottom of page