Tek Çözüm Savaş Mı?

2022 yılının Mart ayına girdik bu hafta. Bir yılın dörtte biri bitti, ilkbaharı geldi, yazı yaklaşıyor… 21. yüzyılın yarısına gitgide yaklaşıyoruz; yıllar artıyor, yaşlar artıyor ama zihniyet asla değişmiyor! Yaklaşık 2 haftadır tüm dünyada konuşulan, protesto edilen, yaptırımlara sebep olan Rusya-Ukrayna Savaşı birçok can ve mal kaybına yol açıyor.

Tek bir kişinin istekleri üstüne kurulmuş bu savaş planı, hangi yüzyılda olursak olalım insanoğlunun sabit fikirlerinin bir gelişim göstermeyeceğini bize kanıtlar niteliktedir. Her ülkenin yüzyıllar önce gerçekleşen savaşlar sonucu elde ettiği topraklardan memnun olması, yaklaşık 80 yıl önce kapanmış "dünya savaşı" kitabını tekrar açmaması ve savaşın aslında hiçbir şeyin çözümü olmadığının gelinen bu çağda anlaşılmış olması gerekmektedir.

Rusya-Ukrayna Savaşı'nın yanında yıllardır özellikle bizim sınır komşumuz olan ülkelerde de savaşlar bitmiyor. Güçlü ülkeler, bazı hammaddeleri topraklarında bulunduran ülkelere saldırıyor, kendi çıkarları için can ve mal kaybına yol açıyor. Hammadde arayışı 1910'larda nasılsa hala aynı şekilde devam ediyor.

Dünya genelinde faaliyet gösteren çok sayıda barış anlaşmaları, birlikleri varken hala savaşların olması, insanların can vermesi akla zarar geliyor insana. Tüm ülkelerin kendi çıkarlarını gerçekleştirmek için insanını, canlısını düşünmeden bir yere bomba atabildiği bu dünyada ne kadar anlaşma ne kadar birlik olursa olsun barış asla ama asla sağlanamaz. Her ülkenin kendini güçlü kılma isteyişinin sonuçlarının bu kadar acı verici olması, dünya barışını elde etmek için çalışılan bu dünyada utanç kaynağı olarak adlandırılmalıdır.

Savaş hiçbir anlaşmazlığın çözümü değildir, insanların bazı ülkelerin çıkarları uğruna canlarını vermesi adil değildir! Her insan yaşamayı hak eder bu dünyada, hiç kimse kurşunların ya da bombaların altında kalmaya maruz bırakılamaz! Bize bu ülkeyi armağan eden, büyük önderimiz Atatürk'ün de dediği gibi "Milletin hayatı tehlikeye maruz kalmadıkça savaş bir cinayettir!"