Geçtiğimiz günlerde Süveyş Kanalı'nı tıkaması sebebiyle gündeme oturan, dünyanın en büyük gemilerinden olan Tayvanlı Lojistik Evergreen firmasının "The Ever Given" adlı gemisi sadece kanalı değil dünya ticaretini de tıkadı. Gemi, uzmanların uzun süreli tahminlerinin aksine 7 günlük bir çalışmanın ardından kurtarıldı ancak etkileri daha uzun soluklu olacak gibi gözüküyor.
Kanalın trafiğe kapatılması sonucunda geçiş için bekleyen gemilerin sayısı 350'yi geçmişti ve finans uzmanları küresel ticaretin yüzde 12’sine ev sahipliği yapan kanalın kapalı kaldığı her gün yaklaşık olarak bilinmese de milyonlarca dolar kayıp meydana geldiğini açıkladı. Kazadan en çok tedarik zinciri etkilendi, alıcılar ürünlere ulaşamadı, navlun, petrol ve yakıt fiyatları aniden yükseldi. Aynı zamanda gemilerin ve ürünlerin sigorta primleri arttı. Olay kısa sürede çözüme ulaştırılmaya çalışılsa da kanaldan geçen gemilerin emniyetli geçişi ve kanalın jeopolitik önemi bir kez daha ortaya çıktı.
Sigorta poliçeleri ve yükümlülükleri ortaya çıktığında bundan etkilenen tarafların sayısı ve zararın büyüklüğü daha net anlaşılacaktır. Bu tarz uzun soluklu ve derin hasarlarlara sebebiyet veren kazalar çabuk çözümlenen konular olmadığından mahkeme sürecine gidecek, ve yine bu gibi ihtilaflı kazalarda sürecin uzun yıllar alması sebebiyle zararların tazmin edilmesi gecikecektir. Olayın oluş şekli ve kazanın sebebi araştırmalar neticesinde saptandığında denizcilikte ve Mısır hükümeti için senelik 5-6 milyar dolar gelir anlamına gelen bu kanalın güvenliğini sağlamada yeni önlemlere ihtiyaç duyulması olasıdır.
Uluslarası ticaret alanında bu denli büyük bir öneme sahip olan kanalda yaşanan kazanın nasıl öngörülemeyip engellenemediği ve böyle bir zarara mal olduğu da merak edilenler arasında. 400 metre uzunluğundaki devasa geminin baş tarafının altında bir kaya öbeği bulunmasına karşın yapılan ilk incelemelere göre yetkililer aşırı rüzgar ve kötü havanın etken olduğunu düşünüyor, teknik bir arızadan veya ihmalden şüphelenilmiyor. Çevresel faktörlerin yanı sıra ilk gelen bilgiler ışığında kaptan ve kılavuz kaptan arasındaki anlaşmazlığın da kazanın oluşmasında etken olduğu şüphesi doğmuştur. Böyle bir kazanın bilerek ve isteyerek yapıldığını iddia eden komplo teorisyenlerinin aksine eldeki veriler bize bu ve benzeri hayal ürünü kurgulardan uzak durmamız gerektiğini işaret ediyor.
Kaynakça :
Comments