Öğretmenler Günü Röportajları - Kadir Emrah Divanlıoğlu

Öğretmen olmaya nasıl karar verdiniz?

Puan önceliğine dayalı bir tercih olduğunu söyleyebilirim. O yıllarda (1994) tercihlerin -genelde- şimdiki kadar bilinçli yapıl(a)madığını, meslek ve üniversite araştırma imkanlarının da kısıtlı olduğunu düşündüğümüzde bizim jenerasyondaki birçok insan gibi ben de puan bazlı bir tercih yaptım. Yine o yıllarda öğretmenliğin, işi hazır, garantili meslek olması da ikincil bir etken olmuştu.

İşinizin en sevdiğiniz yanı nedir?

Her gün, gün boyu gençlerle beraber olmak, hayatı onların içinde yaşamak, onlarla bir şeyler paylaşabilmek, sohbet etmek, top oynayabilmek, belki bazı sorularına /sorunlarına cevap buldukları bir adres olabilmek ve öylece hatırlanmak, yıllar sonra bile aranıp sorulmak, mesaj almak, saymakla bitmez gerçekten. Başka hangi meslekte bunlar var ki...

Okuldaki en sevilen hocalardan birisiniz, öğrencilerin size olan bu sevgisini neye bağlıyorsunuz?

Bilmiyorum, öyle değildir bence ama eğer dediğin gibiyse, sanırım, olsa olsa, hislerimizin karşılıklı olmasındandır.

Öğretmen olmasaydınız hangi mesleği yapardınız?

Çok benzer olacak belki ama kesinlikle akademisyenlik.